1960’lı yıllarda şiirle edebiyat dünyasına giriş yapan Kadare, “Ölü Ordunun Generali” romanıyla adını duyurdu. 1964 yılında Marcello Mastroianni’nin oynadığı bir filme uyarlanan roman dünyada büyük ün kazandı. Eserlerinde Balkan tarihi ve kültürünü ele alan Kadare’nin romanlarına Arnavutluk’taki komünist yönetim tarafından sansür uygulandı. 1990 yılında Ramiz Alia yönetimine karşı protesto olarak daha önceleri de pek çok kez gittiği Fransa’ya iltica eden yazar 1999’da Arnavutluk’a geri döndü. 1992’de Cino Del Duca Ödülü’nü kazanan Kadare’ye, 1996’da Fransa’daki “Academy of Moral and Political Sciences”a ömür boyu üyelik hakkı verildi. 2005 yılında Man Booker Uluslararası Ödülü’nü, 2009’da Asturias Prensliği Ödülü’nü, 2015’te Kudüs Ödülü’nü kazandı. Yazarın “Taş Kentin Düşüşü”, “Kosova’ya Üç Ağıt”, “Kaza”, “Rüyaların Sarayı” ile Osmanlı-Arnavutluk arasındaki çatışmayı anlatan “Kuşatma” romanları Türkçede de okurla buluştu.